Çoğu zaman ne yaptığımızın farkında bile değiliz. Monotonlasan 
hayatımızda çoğu gün birbirinin tekrarı gibi. Bir şey katmadan 
öğrenmeden aynı şeyleri yapıp duruyoruz. Sonunda da sıkıntıdan 
patliyoruz. 
Ben artık 
hiçbir şey yapmıyorken bile oturup düşünüyorum. Gördüklerimi 
yaşadıklarımı hayatı diğer insanları neredeyim diğer insanlar nerede, 
hayatla ilgili bilgilerimi düşüne düşüne artirmaya çalışıyorum. En 
azından monoton her gün birbirinin aynı olan günlerin arasında düşünce 
dünyamda seyahatlere çıkarak bilgimi tecrübemi artıyorum. Bazen öyle bir
 çıkarım yapıyorum ki ne zamandır hatalı düşündüğümü ve o şeyin ne kadar
 yanlış olduğunu düşünüyorum. Beni böyle şeyler mutlu ediyor. 
Yanlışlarımi bulmak ve kendimi doğrultmak. Kendimi giderek daha olgun 
hale getiriyorum. Kendi kendime kuruntu yaptığım kendimi çokça 
korkuttugum şeyleri düşünüyorum ve onların üzerine gidiyorum. Bir bakıma
 kendimle çatışıp savaşıyorum. İçimdeki düşünceler fikirler meydan 
muharebesi içinde savaşıyor. Yanlış düşünceler ağır yara alıyor doğru ve
 sağlam düşünceler ayakta kalıp zafer olan ediyor. 
Kendi
 kendime düşünerek vakit geçirmek hoşuma gidiyor. Aslında kendi kendime 
de değil düşünen kişi o anda benim ama kafamda savaşan düşünceler anonim
 ve herkese ait. Düşüncenin belki de hayalin üzerimde olması bana ait 
olduğunu göstermiyor. Benim o anda bir şekilde bir yerden öğrendiğim ve 
üzerinde durduğum düşünce olarak geliyor. İnsanin sadece kendi fikri 
nasıl oluyor ki hem? Sadece kendi kendine türetip düşündüğü konu var 
mıdır? Hep bir yerlerden alıp öğrenip biz de satmiyor muyuz? Evet biraz 
değiştiriyoruz ama bizim değil ne yazık ki o düşünce. O bakımdan ben 
düşündüğüm hatta sahip olduğum herhangi bir şeyde tam olarak sahiplik 
hissetmiyorum. 
Her neyse, kısaca benim 
yaptığım şey kendi kendine şarkı söylemek gibi. Mırıldanıp mutlu olmaya 
çalışıyorum. Kendimle içimdeki düşünceler hislerle konuşup ne olup 
bittiğine bakıyorum. Dinliyorum, anlamaya çalışıyorum. Bazen yakin bazen
 uzak. Bazen dalıp gidiyorum bir şey düşünürken. Bazen daldan dala 
atlıyorum (aslında bu beynimizin yaptığı bir şey). Zamanı böyle 
değerlendirince bana daha keyifli geliyor. 
Yaptığım iş mesleğim mecburiyetten yaptığımız şeyler hep aynı şeyler ve hayatı sıradanlaştırıyor. Bu bana göre hiç değil. 
Benim keşfetmem öğrenmem gerekiyor. Öğrenmem gereken o kadar çok şey var ki. 
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder